30 Ağustos 2011 Salı

yazı.


büyüdün, evet artık büyüdün. etrafına bak şimdi. şöminesi zar zor yanan bir otel odasındasın. daha önce neler oldu neler geçti başından, hatırlamıyorsun. hatırlamak mı istemiyorsun yoksa yine bilinçsizliğe mi mahkum ettin kendini. bilmiyorsun. ne yaptığını bile hatırlamıyorsun çünkü. sonra gözlerini kapatıyorsun. kendine geliyorsun yavaş yavaş. yenileniyor ve teker teker oturuyor her şey yerine.
gözlerini açtığında yine ilk gördüğün o zar zor yanan şömine. ama sonra şöminenin üstünde eskimiş, camı kırıklarla dolu tüm ömrünün izlerini taşıyan o çerçeveyi farkediyorsun. her şeyin her şeyin var o çerçevede. resim mi? hangi resim? çerçevede ne resmi var diye mi soruyorsun yoksa. hiçbir şey hiçbir resim yok. küçük küçük notlar var sadece.küçük kısa cümleler. hayatın o cümlelerde. kimisi birkaç saniyeyi,kimisi bir kaç yılı,kimisi bütün ömrünü almış içine.
buraya nasıl geldin? neden yalnızsın? ah, evet tabi. yine çocukluktan kalmış bir hayali gerçekleştirme tutkusu. bir trene binip neresi olduğunu bilmediğin bir yerde inmek ve.. gerisini söyleyemezsin çünkü hayalin bundan ibaretti. sadece o trene binmek ve gitmek. bu kadarını düşünmüştün. oldu, işte başardın. o trene bindin. nereye gittiğini öğrenmemek için çok çabalasan da sonunda öğrendiğin o trene bindin. işte buradasın.
geleli kaç gün oldu? belki 2,3 gün belki 2,3 ay. bilmiyorsun. çünkü bunu hatırlayacak kadar daha oturmadı kafan. ne kadar paran var ya da ne kadar paran kaldı? ne önemi var. geleli 2,3 gün  ya da 2,3 ay olsa dahi sıkılmadın mı. evet sıkıldın. ve yarın yine bir trene atlayıp döneceksin. kime döneceksin? kimin var orda seni bekleyen.belki bir dost, belki bir sevgili.. tanrım durumun gerçekten vahim. aşkı unutmuşsun be adam. ya da hiç tanımamışsın. yok, böyle biri değildin sen. mutlaka dostların vardı. yalnızlıktan yakındın çünkü. ya sevgili.. değişir, aşkın özlemini dahi unutmuşsan.
aman neler düşündün şu kısa sürede. yat ve uyu. bilinçsizliğine bin kadar daha bir bilinçsizlik ekle ve kapat tüm duyularını bir iki saatliğine. sonra kalkıp büyük bir sevinçle ‘merhaba’ dersin o güzel ve tatlı güne

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder